Afazi Nedir? Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Afazi Nedir? Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Afazi (genellikle sol) beyin yarıküredeki felç, inme, beyin travması ve kafa çarpmalı kazalar sonucu oluşan hasarlardan sonra meydana gelir. Beyin hasarının diğer nedenleri arasında beyin tümörleri, beyin enfeksiyonları ve beyni etkileyen diğer durumlar yer almaktadır.

 

Konuşma, anlama, yazma ve okuma becerileri, konuşma merkezinin gördüğü zarar sonucu ciddi anlamda geriler. Afazinin türleri, hasarın beyindeki yerine ve şiddetine göre farklılıklar gösterebilmektedir. Akıcı (Wernicke) afazide ana sorun anlama güçlüğüdür. Tutuk (Broca) afazide hasta kendini ifade etmekte, söylemek istediği kelimeleri bulup söylemekte zorluk çeker. Afaziye dizartri ya da konuşma apraksisi gibi nörolojik konuşma bozuklukları da eşlik edebilmektedir. Dil konuşma bozuklukları ile alakalı eğitimler için tıklayınız.

 


AFAZİ NEDİR? NASIL TANILANIR?
Afazi genellikle ilk olarak beyin hasarı geçiren kişiyi tedavi eden doktor (nörolog) tarafından fark edilir. Doktor afaziden şüphelenirse hastayı iletişim becerilerini daha ayrıntılı değerlendirmek için bir dil ve konuşma terapistine yönlendirir. Dil ve Konuşma terapisti bireyin komutları yerine getirme, soruları yanıtlama, nesne adlandırma ve sohbeti sürdürme becerilerini ayrıntılı değerlendirip, uygun bir terapi programı hazırlamak için afazi testi uygular.

 


İYİLEŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER NEDİR?
İyileşmeyi etkileyen faktörler arasında hasar gören beyin alanı, beyin hasarının yaygınlığı, kişinin yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu ve motivasyonu yer almaktadır. Aynı zamanda bireysel farklılıklar (hastalık öncesi zeka düzeyi, eğitim düzeyi ve iletişim becerileri gibi özellikler) tedaviyi etkiler.
Günümüzde afazi tedavisinde önemli başarılar sağlanabilmektedir. Dil ve konuşma terapisi, afazi rehabilitasyonunda büyük rol oynar. Özellikle ilk 6 - 12 aylık süreçte hızlı bir gelişim göstereceğinden bu süre içinde terapi desteği almak oldukça yararlıdır.

 


Apraksi nedir?
Dil ve konuşma problemleri birbirinden ayrılmaktadır. Çocuk söylenenleri anlamada ve kendisini ifade etmede güçlük çekiyorsa bu dil bozukluğudur. Dil bozukluğu olan çocuklar yaşıtlarına göre daha kısa cümleler kurarlar, ekleri eksik ya da yanlış kullanırlar ve sözcük dağarcıkları sınırlıdır. Konuşma bozukluğu ise çocuğun konuşma seslerini düzgün veya akıcı şekilde üretememesidir. Çocuk “r” sesini söyleyemeyebilir ya da konuşma esnasında takılmalar sergileyebilir.


Gelişimsel konuşma apraksisi, beyinden gelen mesajın konuşma kaslarına doğru şekilde iletilememesi sonucunda ortaya çıkan motor bir konuşma bozukluğudur. Bu durum kasların yetersizliğinden değil, beynin konuşma eylemi için gereken konuşma organlarını (dudak, çene, dil gibi) hareket ettirme konusunda sorun yaşamasından kaynaklanmaktadır. Apraksi görülen çocuklarda sesleri, heceleri ve kelimeleri söylemede sorunlar görülmektedir. Çocuk ne demek istediğini bilse de bu sorun yüzünden kendisini ifade etmekte zorluk çekmektedir. Apraksi, konuşma anlaşılırlığını ciddi oranda etkileyebilen bir konuşma bozukluğudur.  Bazı belirtilerinden söz etmek gerekirse:

 

 

  • Dil gelişiminde gecikme gözlenebilir.
  • Söylenen sözcük uzadıkça yapılan hatalar artar.
  • Yapılan sesletim hataları tutarsızdır.
  • Anlama becerisi sözel ifade etme becerisinden daha iyidir.
  • Çocuk hatanın farkında olduğu için sözcüğü tekrar ederek düzeltmeye çabalar.
  • Konuşma esnasında arama davranışı gözlenir (dilin doğru konumunu arama gibi).
  • Sesleri ve heceleri doğru dizine koymada sorun yaşanır.
  • Sesler arasında uzun duraklamalar görülebilir.

 

Apraksiyle ilgili çok fazla veri bulunmasa da tanı koyulan çocukların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Ayrıca, apraksinin otizmli çocuklarda da sıklıkla görülerek, iletişimi kısıtladığı görülmektedir. Tüm konuşma bozukluklarında olduğu gibi apraksi hakkında da ailelerde ve uzmanlarda farkındalık yaratmak gerekmektedir.

 


Çocuklarda apraksi neden olur?
Apraksinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte konuşma kaslarında görülen güçsüzlük gibi bir nedenden kaynaklanmadığı bilinmektedir. Diğer yandan genetik faktörler ve erkek olma apraksi açısından risk faktörleri arasındadır.

 


Apraksi tedavisinde kullanılan teknikler nelerdir?
Araştırma sonuçlarına göre apraksi görülen çocuklar için sık (haftada 3-5 kez) ve yoğun konuşma terapisi seansları uygulanması gerekmektedir. Birebir terapiler, grup terapisine göre daha etkili olmaktadır. Çocukta gelişme görüldükçe, terapi sıklığı azalmakta ve grup terapisinin önemi artmaktadır.


Yapılacak müdahalenin odak noktası, konuşma üretimi için gerekli kas hareketlerinin planlanması, seslerin ve hecelerin sıralama ve koordinasyonunun geliştirilmesidir. Konuşmayı geliştirebilmek için çocuğun sürekli olarak pratik yapması gerekmektedir. Çocuk konuşma pratiği yaparken görsel, dokunsal, işitsel olarak geribildirim alması yararlı olmaktadır. Örneğin; konuşma pratikleri ayna karşısında yapılır ya da terapiler sırasında çocuktan terapistin dil ve dudak hareketlerini izlemesi istenir. Böylece terapist seslerin üretimini gösterdikçe, çocuk da ona eşlik edebilecektir. Bu çoklu-duyumsal geri bildirim ile çocuk daha kolay bir şekilde heceleri, sözcükleri ve cümleleri tekrarlayabilir ve konuşma için kas koordinasyonunu geliştirebilir.


Prompt tekniği günümüzde özellikle ağır apraksisi olan çocuklarımıza yardım edebilecek en önemli tekniklerden biridir. Prompt tekniğinde konuşma terapisti çocuğun konuşma organlarına dokunsal uyaran vererek konuşma seslerini nasıl üretmesi gerektiğini öğretir. Tek tek hangi sesi nasıl çıkarması gerektiği öğretildikten sonra çocuk sesi hece, kelime ve cümle kurma düzeyinde kullanmayı öğrenir.


Evde yapılan pratikler çok önemlidir. Ailelere çocuğun tedavi sürecine yardımcı olmaları için alıştırmalar verilecektir. Ailelerin bu sürecin zamana ihtiyacı olduğunu unutmayarak özveriyle üstlerine düşen görevi yerine getirmesi gerekmektedir.

Etiketler: Afazi, Afazi , Nedir, Tedavi Yöntemleri,
Temmuz 14, 2022
Listeye dön