KONUŞMA ENGELİ OLAN ÇOCUKLARIN TANILAMA YÖNTEMLERİ
Tanılamada artikülasyon bozukluğu olan çocuğun hangi seslerde ve hangi artikülasyon problemlerinin (düşürme , ekleme , değiştirme , bozma) hangisinde sıkıntı olduğuna karar verebilmek gerekir . Artikülasyon bozukluğunun derecesi saptanmalıdır. Saptamanın daha doğru , eksiksiz, ayrıntılı biçimde yapılması için çeşitli testler uygulanmaktadır .Artikülasyon testleri; çocuğu konuşturma, okutma, sorulara karşılık verme, gibi değişik biçimlerde olabilmektedir. Testlerde hangisinin kullanılacağı çocuğun durumuna göre değişir. Okuma biliyorsa okumaya yönelik testler (paragraf , cümle , testleri) bilmiyorsa resimli(nesneli-sorulu)testler kullanılır. Çocukla yüz yüze ve serbest konuşarak da artikülasyon bozukluğu tanılaması yapılabilir.
Tanılamada Kullanılan Testler
1) Sözlü-nesneli Artikülasyon Testleri: Bu testler okuma bilmeyen ve görme engeli olan çocuklarda kullanılır. Bu şekildeki testin hazırlanması ve uygulanması için belli başlı eşya ve nesnelerin önceden hazırlanması gereklidir. Örneğin ; madeni kağıt paralar, oyuncak, kitap , bebek , kutu…Bu nesneler test uygulanırken çocuğa verilebilecek düzende bulundurulmalıdır. Çocuğa etkinlikler uygulanırken yapılacaklar anlaşılır bir dille anlatılmalıdır.
Deneğin adı söylenerek ‘ Dinle ‘ komutu verilir ve çocuğun dikkati çekilir. ‘ Sana bazı eşyalar göstereceğim bana onların isimlerini söylemeni istiyorum. Bazen de senin eşyalarını götereceğim. Onların da isimlerini bana söylemeni istiyorum. Arada bu eşyalarla ilgili sana kolay sorular soracağım. Sen bana bildiğin kadarı ile cevap vereceksin. ’şeklinde komut verilir.
2)Resimli Artikülasyon Testleri: Bu testler görme engelli olmayıp okuma bilmeyenler için kullanılır. Her ses için bir sayfada sözcük ve resmi bulunur. Çalışılan ses sözcüğün başında ortasında ve sonunda olacak şekilde çalışılır. Resimler çocuğa tek tek sorulur ve ‘ Bu ne ? ‘ sorusu sorulur. Çocuk resimlerdeki nesnenin adını söylerken artikülasyon bozukluğu olup olmadığına bakılır. Resimli artikülasyon testinin her ses için ayrılmış ve resimlenmiş veya kesilip yapıştırma şeklinde hazırlanmış sayfasına o sesle ilgili olarak yedek bazı sözcükler yazılır. Bunlar sayfanın sol alt köşesine yazılır. Eğer çocuk gösterilen sözcüğü bilmez söyleyemezse o sözcükler çocuğa söylettirilerek sonuç almaya çalışılır.
3)Yazılı Artikülasyon Testleri: Paragraf ya da cümle şeklinde düzenlenir. Okumayı bilenler için kullanılır. Testin iki kopyası vardır. Biri testi uygulayan diğeri denek içindir. Testi uygulayan için olan kopyasında farklı işaretler vardır. Her cümlede hangi seslere dikkat edileceği o seslerin altı çizilerek belirtilir. Çocuğa verilen kağıtta yönerge bulunur. Testler uygulanırken fiziksel şartlar testi uygulamaya uygun olmalıdır. Sesten uzak bir ortam olmalıdır.
Artikülasyon bozukluğunun hangi durumlarda olduğunu anlamak önemlidir. Bozukluğun ne tür konuşmalarda ortaya çıktığını anlamak ve hangi hızda olduğunu anlamak sağaltım için büyük önem taşır. Ayrıca bozukluğun arkadaş, anne, baba, ya da öğretmenle yapılan konuşmalarda farklılık gösterip göstermediğinin belirlenmesi önemlidir.
GECİKMİŞ KONUŞMA
Konuşma problemleri içinde sık rastlanır. Çocuğun yaşıtlarına göre konuşmasının akıcılığında anlaşılırlığında kelime dağarcığında önemli derecede yetersizlik görülür. Gecikmiş konuşma çocuğun bebeklikte geçmesi gereken konuşma gelişimi aşamalarından birine takılması veya o aşamalardan birine geri dönmesi durumudur. Bu nedenle hem derece hem tür olarak değişiklik gösteren bir konuşma sıkıntısıdır. Tanı koyarken gözlem ve anne-babadan alınacak bilgilerle sorunla ilgili ipucu elde etmeye çalışılır.
Gecikmiş Konuşmanın Belirtileri
Kimi çocuğun konuşması kısıtlıdır. Kiminin sözcük dağarcığında sıkıntı görülür. Cümle kurmada güçlük, gecikme olabilir. Duygu ve düşüncelerini sözel olarak aktarma yerine jest mimik ve vücut dilini kullanırlar. Çıkardıkları sesler anlamsızdır. İletişim kurarken işaretler ve buna ek olarak eşyaları fırlatma, atma, vurma şeklinde istenmedik davranış meydana gelir. Çocuk kendini ifade edemediği için agresifleşir ve atma vurma gibi davranışlar meydana gelebilir. Çocuk çevresi ile uyum sağlamakta güçlük yaşar. Yaşıtları çocuğu dışlayabilir. Çocuk sosyal ortamlardan dışlandıkça agresifleşecektir. Bu nedenle çocukta konuşma problemi yanında uyum problemleri de görülür.
Belirtilerin hepsi birlikte çocukta olmayabilir. Belirtilerin sıklığı ve sürekliliği göz önüne alınmalıdır.
Gecikmiş konuşmanın nedenleri :
Zeka Geriliği : Zeka düzeyi azaldıkça dil ve konuşma gelişiminin azaldığı görülmektedir. Ancak her gecikmiş konuşma problemi yaşayan çocuğa zihinsel gerilik tanısı konulmaz. Çünkü konuşmayı etkileyen pek çok etmen vardır.
Zeka, bunlardan sadece biridir. Çocuğun zeka düzeyinin saptanması iki yönlü fayda sağlar. Birincisi konuşma sağaltımının planlanması ikincisi sağaltımın uygulanmasında tutulacak yolun saptanmasıdır. Zeka testlerinin çoğu sözel olduğundan çocuğun zeka seviyesi düşük çıkabilir. Bunu önlemek için imkanlar doğrultusunda dile yansımayan performans testleri uygulanmalıdır.
b)Sağlık Durumu: Çocuğun bebekken geçirdiği uzun ve ağır hastalıklar onun konuşma gelişimini olumsuz etkiler. Hastalığın iyileşmesi harcanan zaman çaba konuşmayı ikinci plana atacaktır.
Anne ve babanın tüm çabası, çocuğun hastalıktan kurtulmasına yönelik olacağından, ses çıkarma ve konuşmayı taklit etme fırsatları istenmeyerek engellenecektir.
Bazı hastalıklar çocuğun konuşma organlarını etkileyerek yapısal bir bozukluğa neden olabilir. Konuşma organlarındaki bir bozukluk konuşmanın kalitesini bozar. Konuşmanı akıcılığını engelleyebilir. Küçükken geçirilen havale, ateşli hastalık gibi durumlar konuşmayı olumsuz etkiler.
c)İşitme Kaybı: İşitme olmadan konuşmanın gerçekleşmesi imkansızdır. Konuşma öğrenilen bir davranıştır. Çocuk sesi duyarak ses çıkarmayı taklit edecek sesleri çıkarmaya başlayacak heceleri oluşturacak, hecelerden, kelimelere kelimelerden, cümlere geçecektir. Şüphesizki çocuk duymadığı sesi taklit edemeyecek ve konuşma gerçekleşemeyecektir. Gecikmiş konuşması olan çocuğun işitme gereksinimi olması durumunda odyolog tarafından işitme testleri yapılmalıdır. İşitme kaybının dercesine göre çocuk acilen cihazlandırılmalı ve özel eğitime tabi tutulmalıdır.
d)Konuşma Organlarının Koordinasyonu: Konuşma birçok organ ile gerçekleşir. Birinde oluşan sorun konuşmanın niteliğini, kalitesini bozar. Bu bakımdan küçük yaşta çocuk felci geçiren çocukların konuşması istenilen seviyede olmayabilir. Bu gibi durumlarda nörolojik muayene yapılarken tıbbı tedavi ile konuşma egzersileri (çiğneme, şişirme, üfleme…)yapılmalıdır. Bu şekilde konuşma mekanizmasının kasları ve sinirleri güçlendirilmelidir.
e)Duygusal Yapı ve Aile Çevresi: Çocuk ailesi tarafından konuşması için motive edilmez, konuşmanın bir iletişim aracı olduğu hissettirilmezse, çocukta konuşma gereksinimi uyandırlmazsa, çocuk konuşmaya ihtiyaç duymayacaktır. Çocuk ailesi tarafından ilgi ve sevgi ihtiyacını karşılayamamışsa duygusal açıdan sorun yaşayacaktır. Çocuğun korku içinde büyütülmesi, kardeş kıskançlığı mükemmelliyetçi yaklaşım, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalması çocuğun duygusal yapısını olumsuz etkileyecektir. Çocuk ruhsal bir çatışmaya girecek ve konuşması engellenecektir.
Gecikmiş konuşması olan çocukların Anne babalarını çocuğa karşı tutumları mutlaka incelenmeli, yanlış tutum ve davranışlar ortadan kaldırılmalıdır. Konuşmanın gelişimi için olumlu bir ortam oluşturulmalıdır.
Kaynak: Konuşma Bozukluğu ve Sağaltımı (syf 22-23-41-42-43)
Yazan: Yrd.Doç.Dr. İskender ÖZGÜR