SES BİLGİSİNİN TANIMI
Ses bilgisi, dilin seslerinin oluşumunu, boğumlanmalarını, sınıflandırılmasını, kelimelerdeki sıralanışlarını, ses değişimlerini, hece yapısını ve tonlamayı inceleyen bilgi dalıdır. Konuşma seslerinin nasıl üretildiğini inceleyen Söyleyiş Ses Bilgisi, seslerin insan beyninde nasıl algılandığını inceleyen Dinleyiş Ses Bilgisi ve sesin havadaki durumunu inceleyen Akustik Ses Bilgisi olarak üçe ayrılır.
SÖYLEYİŞ SES BİLGİSİ
İnsanların nasıl konuşma sesi ürettikleriyle ilgili ses bilgisinin alt araştırma alanıdır. Bu bağlamda araştırmacılar konuşma organları üzerine yoğunlaşırlar (Şekil 1). Ancak organların temel işlevinin ses üretme olmadığından hareketle kimi bilim adamları, dilin doğuştan gelmediği yönünde görüş bildirmişlerdir. Akciğerler soluk alıp verme, dil tat alma, dişler çiğneme, kesme gibi işlevlere sahiptirler. Bu görüşü destekleyenlere göre, dil insanın evrim sürecinin bir parçasıdır.
Dilbilimciler konuşma organlarını ikincil işlevine göre bir bütün halinde incelemektedirler. İnsanların tümünde bu organlar, fiziksel kusurlar bir tarafa bırakılırsa, işlevsel olarak aynıdır. Kimilerinin önü sürdüğü gibi diller arasındaki konuşma sesi farklılıkları organların fiziksel yapılarıyla ilgili değildir. Bu, dili konuşanların tercihleriyle bağlantılıdır. Mesela, Türkçedeki [ı] sesinin İngilizcede yer almaması, bir İngilizin bu sesi hiçbir zaman telaffuz edemeyeceği anlamını taşımaz. Bu sesleri çıkarmadaki zorluklar, nöro-psikolojik sebeplere bağlanabilir.
SES BİLİMİ/BİLGİSİ (FONETİK/FONOLOJİ)
Bir dilin en küçük yapı taşı sestir ve ses bilimi/bilgisi, sesleri kendisine inceleme konusu yapar. Fonetik, dillerin fiziksel özelliklerini konu alıp ses, sesbirim, alt sesbirim gibi sese ait olan kavramları açıklarken fonoloji ise her dilin kendisine özgü olan ses dizimini, ses olaylarını vs. inceler ve bu unsurlarla ilgili tanım ve sonuçlara varmaya çalışır. Fonetik bir bakıma teori ile uğraşırken fonoloji, uygulamayı ve fiili durumu kapsar. Bu disiplinler ayrıca dil seslerinin nitelikleri ve tasnifi, seslerdeki değişim ve gelişmeler, vurgu ve tonlama özellikleri vb. gibi konulara açıklık getirir.Dil konuşma bozuklukları konusunda eğitimler alabilirsiniz.
Örneğin, doy- fiilinin en eski biçimi olan tod- fiilinden yola çıkarak, bu fiildeki seslerin hangi aşamalardan geçerek nasıl bu hâli aldığını ya da kalp kelimesine ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde, bu kelimenin sonunda yer alan /p/ sesinin /b/ sesine nasıl dönüştüğünü açıklamaya çalışır.
BİÇİM BİLGİSİ (MORFOLOJİ)
Dildeki biçimbirimleri, yani genel olarak anlamlı ve işlevli birimleri, kök ve ekleri inceleyen alandır. Kökleri ve ekleri sınıflandırır ve bu unsurları açıklamaya çalışır. Dildeki kök ve eklerin nasıl kullanıldığını, birbirleriyle ilişkilerini, isim ve fiil köklerini, yapım ve çekim eklerini, kelime türlerini ve türetme şekilleriyle kök, ek, gövde gibi kavramları inceler.
gözlükçü kelimesinin kök ve eklerine nasıl ayrılacağı ve bu kök ve eklerin tanımlama ve açıklamalarının nasıl yapılacağı, kelime türleri, kelime oluşturma yöntemleri gibi hususlar bu bilgi alanının konusu dâhilindedir.
KÖKEN BİLGİSİ (ETİMOLOJİ)
Dildeki kelime ve kelime köklerinin ilk şeklinin nasıl olduğu, hangi köklerden türediği, tarihî süreç içerisindeki değişimleri, ilk olarak hangi anlamları taşıdığı, dil etkileşimlerinin bunlardaki rolü gibi hususları inceleyen köken bilgisi, bir bakıma kelimelerin geçmişleri ile ilgilenir. Kelimelerin kaynağını, biçimsel ve anlamsal değişikliklerini, tarihsel seyirlerini ve aralarındaki bugün ile geçmiş bağlantılarını araştırır. Ses bilgisi ve anlam bilgisi ile de yakından ilgilidir.
kâtip "yazman" kelimesinin Arapça bir kök olan "ktb"den fâ'il vezninde türetildiğini ve Arapçadan Türkçeye geçtiğini ortaya koymak köken bilgisinin görevidir.
DİZİM BİLGİSİ (TÜMCE BİLGİSİ/SÖZ DİZİMİ/SENTAKS)
Dildeki kelimelerin birbirleriyle olan ilişkilerini, kelime ve kelime gruplarının cümle içerisindeki durumlarıyla görevlerini inceleme konusu edinen dizim bilgisi, cümlenin ögelerini ve cümle türlerini de araştırır ve tanımlar. Cümlelerin çeşitli yönlerden sınıflandırılması, öbek türlerinin belirlenmesi gibi hususlar da bu çalışma alanı kapsamında gerçekleşir.
"Öğretmen, yıllar sonra ödülünü alır." cümlesini ögelerine ayırmak, cümle türünü belirlemek, cümle içerisinde yer alan kelimelerin görevlerini incelemek bu bilgi alanının görevidir.
ANLAM BİLGİSİ (SEMANTİK)
Anlam bilgisi, dildeki kelimelerin anlamları üzerinde durur ve işaret ettikleri anlamlarla kelimeler arasındaki ilişkileri konu edinir. Kelimelerin esas ve yan anlamları, eş ve zıt anlamlıları, cümle içindeki anlamları gibi unsurlar üzerine yoğunlaşır. Kelimelerin anlamlarında meydana gelen değişimler de anlam bilgisinin konuları arasındadır.
Örneğin, yüz kelimesinin sayı olan yüz, uzuv olan yüz, "üst kısım" anlamındaki yüz ya da yüz- fiili gibi çeşitli anlamları karşıladığını araştırmak ve bu konuda hükümlere varmak anlam bilimi sayesinde olanaklıdır.
LEHÇE BİLGİSİ (DİYALEKTOLOJİ)
Bir dilin klasik olduğu üzere lehçe, ağız ve şive gibi varyantlarını, bunlar arasındaki ses, şekil ve söz farklılıklarını ortaya koymayı amaçlayan lehçe bilgisi, bu varyantların ve bunlar arasındaki farklılıkların ortaya çıkış süreçlerini, hangi bölgelerde nasıl kullanıldıklarını ortaya koymayı amaçlar.
Türkçenin lehçelerinden Türkiye Türkçesi ile Altay Türkçesi arasındaki ilişkileri, benzer ve farklı yönleri veya bu iki lehçenin birbiriyle olan tarihî ya da güncel etkileşimlerini araştırmak lehçe bilgisinin görevidir. Öte yandan örneğin bir dilin yere konuşma biçimlerini, yani ağızlarını incelemek de lehçe bilgisi kapsamında gerçekleşir.
SÖZCÜK BİLGİSİ (LEKSİKOLOJİ)
Bir ya da birden fazla dil arasında, sözcüksel düzeyde çeşitli amaç ve yöntemlerle karşılaştırmalar yapan sözcük bilgisi, sözcüklerin derlenip bir araya getirilmesi, sınıflandırılması ve sıralanmasını da içerir. Bu alan, sözlüklerin oluşturulması aşamasını da inceler ve sözcük öğretimi ile sözcük hazinesinin gelişimi konularını da bünyesinde barındırır.
Bir ya da birden fazla dilli sözlüklerin hazırlanması aşamasında sözcük bilgisi en temel vazifeyi görür. Ancak leksikografi (sözlükçülük) de sözcük bilgisi ile genelde karıştırılır.
İSİM BİLGİSİ (ONOMASTİK)
"İnsanlar varlıkları nasıl ve neden isimlendirir? Neden her dilde farklı isimlendirmelere rastlanır?" gibi sorulara cevap vermeye çalışan bilgi alanıdır. En başta insan adlarını konu edinen bu alan, geçmişten günümüze kadarki süreçte isimlendirmeleri konu edinir ve isimlendirme meselesinin köklerine inmeyi amaçlar.
Maddelerin yanmasıyla ortaya çıkan ateşin Eski Türkçede od, İngilizcede fire, Almancada feuer ya da Rusçada огонь olarak adlandırılmasının nedenlerini araştırmak isim bilgisinin görevlerinden biridir.
GÖSTERGE BİLİMİ (SEMİYOLOJİ)
Dil göstergeleri haricinde dil dışı göstergeleri de ele alan gösterge bilimi, dil bilimine yardımcı, hatta onu da kapsayan bir alandır. Simge, sembol ya da işaretleri ortaya çıkış nedenleriyle birlikte inceler ve yorumlar. Ayrı bir bilim dalı niteliğindedir. Temelleri Saussure tarafından atılmıştır.
Örneğin, a sesinin neden "b" simgesi ile değil de "a" ile gösterildiği gösterge biliminininceleme alanına girer.
BİLİŞSEL BİLİM
Gösterge bilimi gibi dil bilimine dolaylı yoldan yardımcı olan bilişsel bilim; matematik, bilişim, biyoloji, felsefe ya da psikoloji gibi pek çok bilim alanının dil bilimiyle ortaklaşa çalışmalarda bulunmasını sağlar.
Doğal dil işleme ya da bilgisayar ortamında gerçekleştirilen dil çalışmaları, dijital tercüme programları vs. bilişsel bilimle doğrudan ilgilidir.